6 Ağustos 2013 Salı

Kelebeğin Mektubu

Ya üç günlük ömrünüzün kaldığını bilmeseydiniz,
Ne yapardınız o zaman?
En cahiliniz bile bilirdi son yetmiş iki saatini nasıl harcayacağını,
Giderdi mesela
Ama bilmeyen sen, o, siz, onlar..

Aranıza katılıp sizler gibi bilmemeyi ne çok isterdim
Üç günlük ömrün varlığını
Çünkü bilmemek
Şuursuzlukmuş biraz

Arkanıza bakıp bakıp durursunuz
Mazi aynasında görmek istedikleriniz
Aslında üzerine en çok toprak attığınız hatıralar
Üç günlük olmayan ömürden kalan yaralar

Başlangıç ve son
Biten bir şeyin neden bir başlangıcı
Ya da başlayan bir şeyin neden bir sonu olsun ki
Ve neden önce ölüp, sonra yaşamıyoruz

Ama siz beni tanırsınız
Bazen imrenirsiniz de
Dans ederek yarenimle göklere tırmanışımı izlediğinizde
Bazende yaprak zannedersiniz rüzgarda sallanan
Dalından koparılmış
Ben dört kanatlı
Üç gün ömürlü
Hepinizden daha mutlu

Sonra çıkardım kelebek kostümünü
Tek seferde yırttım kelebeğin mektubunu
Ve aranıza katılıp
Fısıldadım
Üç günlük ömrünüzün kalmadığını